x

GELİR VERGİSİ SİRKÜLERİ/85(2012:52)

Gelir Vergisi Sirküleri/85

Tarih: 30.10.2012

Sirküler: 2012 - 52                                                                    

Konu: Bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortalarına ödenen katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirimi ve elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi

 

1) Kanunun Genel Çerçevesi:

 

Bireysel emeklilik sisteminde yapılan Kanuni düzenleme ile ilgili olarak gelir idaresi 85 nolu  gelir vergisi sirküleri yayımlayarak uygulamaya yön vermiştir. Yapılan kanuni düzenleme ile (6327 sayılı kanun) Gelir Vergisi Kanununun 22, 40, 63, 75, 86, 89, 94 üncü maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Anılan Kanunun 3, 6, 7 ve 9 uncu maddeleriyle Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler 29/8/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; 4, 5 ve 8 inci maddeleriyle Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ise 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

2) Gelir Verisi ve Gelir Vergisi Tevkifatı ile İlgili Yapı:

 

Yapılan yeni hukuki değişiklik sonucu, 29.8.2012 tarihi itibariyle eski istisnalar (bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlara yapılan ödemeler, Türkiye\\\'de kain ve merkezi Türkiye\\\'de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenlere yapılan ödemeler) yürürlükten kalkmış , ancak  gelir vergisi kanununda yapılan değişiklik nedeniyle Türkiye de kain ve merkezi olan sigorta şirketlerince sigorta şirketlerince tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisna edilmiştir

            Yapılan düzenleme ile gelir vergisi kanununda yer alan menkul sermaye iradı tanımı değişmiştir Yine gelir vergisi tevkifat oranları konusunda  da değişiklik sonucu, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri, birikimli şahıs sigortaları, emeklilik ve sigorta şirketleri ise, bireysel emeklilik sözleşmeleri dolayısıyla yaptıkları ödemelerde irat tutarları üzerinden yüzde 5 ila yüzde 15 arasında gelir vergisi tevkifatı yapmak durumundadır. Yeni tevkifat oranları 29/8/2012 tarihinden itibaren yapılacak ödemeler için geçerli olmuştur.

            Öte yandan söz konusu ödemeyi alan hak sahipleri açısından ise , bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortalarından elde edilen ve tevkifata tabi tutulan iratların tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

 

3) İşverenler Yönünden Konunun Genel Yapısı:

 

Yapılan Kanuni düzenlemeye göre: işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.  Ancak bu avantajlı durum tanımlanmış tutar ve oranları geçmemek şartıyla kullanılabilmektedir. Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutarın toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15\'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.

Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak şahıs sigortaları prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15\\\'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını da aşamayacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında yapılacak indirim, işverenler tarafından hizmet erbabına yönelik olarak sadece bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarını içermekte olup, şahıs sigorta primlerini içermemektedir.

İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabilecektir.

Hem işveren tarafından bireysel emeklilik sistemine katkı payı ödenmesi hem de ücretli tarafından şahıs sigortalarına prim ödemesinin bulunması ve bunların toplam tutarının yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca, mükerrer indirime izin verilmeksizin, serbestçe belirlenebilecektir. Yani yapılan ödemelerin yukarıda verdiğimiz sınırı aştığı takdirde ücret matrahı veya gider yazılması gereken tutarın tespitinden birisi seçilerek uygulamaya yön verilmesi gerekmektedir.

            Yukarıda kısaca özetlediğimiz 6327 sayılı kanunla ilgili sirküler örneklerle ve diğer hususlarla konuyu etraflıca izah etmiş olup, ekte yer almaktadır.

            Saygılarımızla.