x

311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ(28/05/2020:32)

                               311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Tarih: 28.05.2020

Sayı: 2020:32

27 Mayıs 2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (311 seri no) ‘nde aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir:

 

  1. Telif Kazançları İstisnası
  2. İşverenlerce Hizmet Erbabının İşyerine Gidip Gelmesi İçin Sağlanan Menfaatler
  3. Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi
  4. Gelir Vergisi Tarifesi
  5. Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının İndirim Konusu Yapılması
  6. Dar Mükellef Kişi ve Kurumların Elde Ettiği Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi
  7. Avukatlık ücretlerinin Vergilendirilmesi
  8. Hakem ve Sporculara Yapılan Ödemeler

 

  1. Telif Kazançları İstisnası

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesinde; müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir.Söz konusu istisna kazançlar, GVK 94 üncü maddeye  göre tevkifata tabi tutulmaktadır.

7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun   ile anılan istisnaya sınır getirilmiştir. 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere istisna kapsamındaki telif kazançları toplamı Gelir Vergisi Kanunu 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı ( 2020 yılı için 600 000 lira)  aşanlar bu istisnadan faydalanamayacaklardır.

 

Telif Kazançlarının Beyanı

2020 yılında istisnadan yararlanan (600 000 liranın altında kalan ) telif  kazançları için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kazançlar üzerinden tevkif suretiyle ödenen vergiler nihai vergi olacaktır.

Ancak kazancın Gelir Vergisi Kanunu 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı ( 2020 yılı için 600 000 lira) aşması durumunda  tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Söz konusu  kazançların devamlı veya arızi olarak elde edilmesi istisnanın uygulanmasına engellemeyecektir

Gelir Vergisi Kanununun 68 ici maddesinde sayılan ve mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olarak yapılan ve tevsik edilebilen giderler  ile şahıs sigorta primleri, eğitim ve sağlık harcamaları, sponsorluk harcamaları ve engellilik indirimi ile yasal olarak indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımlar indirim konusu yapılabilecektir.

Yine yıl içinde kesilen vergiler hesaplanan gelir vergisinden  mahsup edilebilecektir.

Kazançların istisna kapsamına girip girmeyeceği yıl sonu itibarıyla belirleneceğinden, istisnadan faydalanamayan mükellefler geçici vergi beyannamesi vermeyeceklerdir.

İstisna tutarının aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecektir.Bu nedenle  bir yıl  yılında istisnadan yararlanılamaması sonraki yıllarda istisnadan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

 

Tevkifat Uygulaması

Gelir Vergisi Kanunu 18 inci maddesi kapsamında elde edilen kazançlar, istisna kapsamında olsun olmasın  tevkifata tabi tutulacaktır. Yine serbest meslek kazancının devamlı veya arızi nitelikte olmasının tevkifat uygulamasında herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

 

Defter Tutma ve Belge Düzeni

Bu kapsamdaki  eserlerini kısmen veya tamamen tevkifat yapmak zorunda olmayanlara teslim eden serbest meslek erbabı; Serbest Meslek Kazanç defteri tutacak ve belge düzenleyecektir..

Ancak eserlerini sadece tevkifat yükümlülülğü olan  kişi ve kurumlara teslim eden serbest meslek erbabı,  istisna sınırını aşsa dahi defter tutmak ya da belge düzenlemek zorunda değildir..Yine GVK 18 inci madde kapsamındaki faaliyetleri arızi olarak yapanların da defter tutmak ya da belge düzenlemek yükümlülüğü yoktur. Bu gibilerden eser alanlar yaptıkları ödemeler için  gider pusulası düzenleyeceklerdir.

Başkaca faaliyetleri nedeniyle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler, sözkonusu kazançlarını da  aynı deftere kaydedebileceklerdir.

 

  1. İşverenlerce Hizmet Erbabının İşyerine Gidip Gelmesi İçin Sağlanan Menfaatler

 

Gelir Vergisi Kanunu’nun ücretlerde istisnayı düzenleyen 23 üncü maddesine göre hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri ücret istisnasına tabidir.

7194 sayılı Kanun ile söz konusu istisnanın kapsamı genişletilmiş ve 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren; işverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 2020 yılı için 12 Türk lirasına kadarı da istisna kapsamına alınmıştır. Ancak istisnanın uygulanabilmesi için ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması gerekmektedir. Günlük on iki lirayı  aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ücret olarak vergilendirilecektir.

İşverenler tarafından, hizmet erbabına;

a) Ulaşım bedelinin nakit olarak verilmesi,

b) Ulaşım bedeli karşılığının, hediye kartı ve benzeri ulaşım harcaması dışında diğer alışverişlerde de kullanılabilecek ödeme araçları şeklinde verilmesi,

c) Araç tahsis edilmesi,

ç) Çalışılmayan günler için de ulaşım bedeli ödenmesi,

d) İşyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla taşıma hizmeti verilmesinin yanında ilave olarak toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları verilmesi, durumlarında, istisnadan faydalanılamayacak olup, yapılan bu ödemeler ve sağlanan menfaatler net ücret kabul edilerek brüte iblağ edilmek suretiyle gelir vergisine tabi tutulacaktır.

İşverence hizmet erbabının ikamet ettiği mahallerin tümüne taşıma hizmeti sağlanmadığı veya taşıma hizmetinin belirli yerlere yapıldığı ve hizmet erbabının ikametgahından bu terlere ulaşım için de yol masrafı yaptığı durumlarda, işverence verilen toplu taşıma hizmetinden faydalanmayan veya bu hizmete ulaşım için toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda olan hizmet erbabına verilen toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları verilmesi durumunda da istisnadan faydalanılacaktır.

İşverenlerce hizmet erbabı için yapılan ulaşım bedeli ödemelerinin birden fazla ayı kapsayacak şekilde toplu olarak yapılması durumunda, hizmet erbabının çalıştığı günler dikkate alınarak her bir aya isabet eden tutar ayrı ayrı istisna kapsamında değerlendirilecektir.

 Hizmet erbabının izin, rapor ve benzeri nedenlerle çalışmadığı günlere ilişkin ilgili ayda peşin olarak yapılan ve istisnaya konu edilmiş olan taşıma gideri ödemeleri için işverenlerce ilgili ayda düzeltme yapılabileceği gibi, ertesi ay için yapılan taşıma gideri ödemelerinden de mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.

İşverenler hizmet erbabına, işyerine gidip gelmesi için toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları vermek suretiyle sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda göstereceklerdir.

İşverenlerin hizmet erbabına toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları vermek suretiyle sağladığı menfaatler için bir günlük (2020 yılı için 12 TL) ulaşım bedeline katma değer vergisi dahil değildir. Ulaşım bedelinin istisnaya isabet eden tutarına ait yüklenilen katma değer vergisi işverenlerce indirim konusu yapılabilecektir. İşverenler tarafından istisna tutarından daha fazla ödeme yapılması halinde, istisna tutarını aşan kısım (istisna tutarına aşan kısma isabet eden katma değer vergisi dahil olmak üzere) net ödenen ücret olarak kabul edilecek ve brüte iblağ edilmek suretiyle gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır. Diğer taraftan, istisna tutarını aşan kısma isabet eden ve ücret olarak kabul edilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.

 

  1. Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Bilindiği üzere, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler ile birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ve tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için yıllık beyanname verilmemekte ve diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmemekteydi.

7194 sayılı kanun ile bu hususta yeni düzenleme yapılmış ve   tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (600 000 lira) aşan ücretler için de  beyanname verileceği hükmü getirilmiştir.

Buna göre, tevkif suretiyle vergilendirilmiş;

a) Tek işverenden ücret geliri elde edenlerin, ücret gelirleri toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL)  aşması,

b) Birden fazla işverenden ücret geliri elde edenlerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması,

c) Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birden sonraki işverenden alınan ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması, halinde, ücret gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin tek işveren olarak değerlendirilmesi

Aynı yıl içerisinde atama, nakil ve benzeri sebeplerle birden fazla kamu kurumundan ücret alan personel  tek işverenden ücret almış olarak değerlendirilecek ve  bu ücretlerin toplamı 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmaması halinde, beyanname vermeyecektir.

Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin; aynı yıl içerisinde, bunlar dışında bir işverenden de ücret geliri elde etmesi veya görevinden ayrılarak bu işveren nezdinde çalışmaya başlaması durumunda, birden fazla işverenden ücret almış kabul edilecektir.. Bu durumda, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması veya bu tutarı aşmamakla birlikte her iki işverenden aldığı ücret geliri toplamının aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.

 

Özel sektör işyerlerinde birden fazla işverenin yanında çalışanların durumu

1) Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla işverenden elde edildiği kabul edilecektir:

a) Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanı sıra,  başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri.

b) Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.

c) Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.

Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilecektir:

a) İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi (devir, nev’i değişikliği ve bölünme halleri dahil).

b) İş Kanunu kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde çalışan hizmet erbabının, yıl içinde alt işvereninin değişmesi.

c) Ortaklık halinde faaliyette bulunan işyerlerinde, ortaklardan herhangi birinin değişmesi.

Aynı takvim yılı içinde tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücretler, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren, kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapacaktır. Yıl içinde birden fazla işverenden elde ettiği ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak vergilenen hizmet erbabının bu gelirlerini yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.

 

  1. Gelir Vergisi Tarifesi

7194 sayılı Kanunda, aşağıda yer alan tarifenin 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ücret dışında  elde edilen gelirlere uygulanacağı ve 1 Ocak 2019-31 Aralık 2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine ise eski tarifenin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir.

 

Görüldüğü üzere tarifeye,  500 000 liradan fazla gelirler için % 40 lık 5 inci dilim ilave edilmiştir.

 

 Gelir vergisine tabi gelirler;

18.000 TL'ye kadar                                                                                                                      % 15

40.000 TL'nin 18.000 TL'si için 2.700 TL, fazlası                                                                       % 20

98.000 TL'nin 40.000 TL'si için 7.100 TL (ücret gelirlerinde 148.000 TL'nin

40.000 TL'si için 7.100 TL), fazlası                                                                                             % 27

500.000 TL'nin 98.000 TL'si için 22.760 TL (ücret gelirlerinde 500.000 TL'nin

148.000 TL'si için 36.260 TL), fazlası                                                                                         % 35

500.000 TL'den fazlasının 500.000 TL'si için 163.460 TL (ücret gelirlerinde

500.000 TL'den fazlasının 500.000 TL'si için 159.460 TL), fazlası                                             % 40

oranında vergilendirilecektir.

 

  1. Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının İndirim Konusu Yapılması

Bilindiği üzere, kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri ile işletmeye ait taşıtların amortismanları ticari kazanç ve serbest mesleki kazancının hesabında indirim konusu yapılmaktadır.

7194 sayılı Kanun ile bu hususta sınırlama getirilmiş ve  1 Ocak 2020 tarihinden itibaren, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere binek otomobiller için gider kısıtlaması getirilmiştir.

 

  1. Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin KDV hariç 5.500 liralık kısmı ticari veya mesleki kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobillerin günlük şekilde kiralanmasında gider kısıtlaması, günlük kiralama bedelinin hesaplanması suretiyle uygulanacaktır. Kiralama giderlerine ilişkin günlük gider kısıtlamasının uygulanmasında, kiralamanın yapıldığı tarihte gider olarak dikkate alınabilecek aylık azami kiralama giderinin o ayın gün sayısına bölünmesiyle elde edilecek tutar dikkate alınacaktır.

Binek otomobil kiralaması günlük şekilde yapıldığında,  kiralama gideri kısıtlamasında günlük bedel uygulanacak olup, günlük bedelin tespitinde ise o yıl için belirlenen ve gider olarak dikkate alınabilecek azami kiralama bedelinin, kiralamanın yapıldığı tarihteki ayın gün sayısına bölünmesiyle elde edilecek tutar dikkate alınacaktır

Kiralanan binek otomobillerin, 2020 yılı için aylık 5.500 lira kira bedeli üzerinden hesaplanan  KDV’si, gelir ve kurumlar vergisi yönünden kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacak, aşan kısmın KDV’si indirim konusu yapılabileceğinden ayrıca gider olarak kaydedilemeyecektir.

Banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmelerde indirim konusu yapılamayan KDV dahil 5.500 TL’lik tutar, safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobilin finansal kiralama yoluyla edinilmesi durumunda, ödemelerin anapara ve faiz ödemesi olarak ayrıştırılacak, faiz gideri ilk yıl “Haklar” hesabında izlenen binek otomobilin maliyetine eklenecek, sonraki yıllarda ise tercihen gider veya maliyet olarak dikkate alınacaktır.

 

  1. Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderler

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

Finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin, finansal kiralama konusu binek otomobillerin “Haklar” hesabında aktife alındığı dönemi izleyen dönemler için yapılan faiz giderlerinin mükellefler tarafından tercihen doğrudan gider olarak dikkate alınmak istenmesi halinde, bu giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

1 Ocak 2020 tarihinden önce iktisap edilen veya kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin de 1 Ocak 2020 tarihinden sonraki  giderlerinin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

 

  1. Binek otomobillere ilişkin amortisman giderleri

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 2020 yılı için 160.000 TL, KDV ve ÖTV’nin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği durumda, amortismana tabi tutarı 300.000 TL’yi aşan binek otomobillerin amortismanının  en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobilin  aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrıldığı durumda, amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değerleri de, itfa süresinin son yılında safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobillere ilişkin gider olarak dikkate alınabilecek amortismana esas bedelin tespitinde, binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınacaktır.

Amortismanlara ilişkin gider kısıtlaması 7 Aralık 2019 tarihi itibaren iktisap edilen binek otomobillere uygulanacaktır. 7-31 Aralık 2020 tarihleri arasında iktisap edilen binek otomobiller için ise 2020 yılında başlayacaktır.

Finansal kiralama yoluyla işletme aktifine alınmış ve rayiç bedel ile sözleşmeye göre kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı üzerinden “Haklar” hesabında izlenen binek otomobillerde, aktife alınan bedelin o yıl için belirlenen amortismana esas tutarı aşması halinde, binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

 

  1. Dar Mükellef Kişi ve Kurumların Elde Ettiği Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi

Bilindiği üzere Gelir Vergisi kanunun mükerrer 81 inci maddesine göre, dar mükellef kişi ve kurumların   yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye'ye bizzat getirdikleri nakdî veya aynî sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerinin elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar vergiye tabi tutulmamaktadır. Yapılan değişiklikle, söz konusu yabancı paralar için ilgili mercilerden izin alma şartı kaldırılmış olup ve yetkili mercilerin bilgilendirilmesinin  yeterli olacağı hükmü getirilmiştir.

İstisnadan faydalanılabilmesi için yabancı paraların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi veya Türkiye’deki bankalara transfer edilmesi gerekmektedir. Söz konusu bedellerin Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabından önce veya sonra getirilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye’ye getirilen yabancı paraların bu kapsamda Türkiye’ye getirilmiş olduğu hususunun mükelleflerce tevsik edilmesi gerekmektedir.

Türkiye’ye getirilecek yabancı paraların,  menkul kıymet veya iştirak hisselerini iktisap edecek olan dar mükelleflerce kendi adlarına getirilmesi de şart değildir. Yabancı paraları yurt dışından transfer edenler veya getirenler ile bu paralarla Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisap edenlerin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Ancak, Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin müteakip dönemlerde başka dar mükelleflerce satın alınması ve bu menkul kıymetleri veya iştirak hisselerini satın alan dar mükelleflerin iktisaba ilişkin ödenmesi gereken söz konusu bedelleri Türkiye’ye getirmemeleri durumunda, Türkiye’ye getirilmeyen yabancı para bedeli kısmı için kur farkı istisnasından yararlanılamayacaktır.

Bu arada, Türkiye'de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşan dar mükellefler de bu istisnadan faydalanamayacaktır.

 

  1. Avukatlık Ücretlerinin Vergilendirilmesi

7194 sayılı Kanun ile Avukatlık  Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin; tevkifat yükümlülüğü bulunan,

a) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

b) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

c) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, alacaklı(davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında, gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacağı hükmü getirilmiştir.

Vekalet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.

Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilecektir.

İcra işleminin durdurulması için, ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlunun ilamın icrasını durdurabilmek için takip edilen vekalet ücreti dahil borç tutarı için teminat verildiği ve istinaf veya temyiz başvurusunun reddedilmesi üzerine teminata konu paranın alacaklının avukatına ödendiği durumlarda, vekalet ücretine ilişkin nakden veya hesaben ödemenin ne zaman gerçekleşeceği bilinemeyeceğinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Anı şekilde, icra işlemleri sonucu borçluya haciz uygulanması ve hacze konu mallarının satılması veya borcun, kefil ve benzeri üçüncü kişilerden tahsil edilmesi durumlarında da borçlunun gelir vergisi tevkifatı yapması söz konusu olmayacaktır. Bu durumlarda da serbest meslek erbabı olan avukat tarafından borçlu adına serbest meslek makbuzu düzenlenecek avukat tarafından serbest meslek kazancına dahil edilerek ilgili geçici vergilendirme dönemleri ve yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir.

 

Vekalet ücreti ödemelerinde belge düzeni:

Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda düzenlenen makbuzun bir nüshasının icra iflas müdürlüğüne verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan alacaklıya (davayı kazanan) ödenmesi halinde, alacaklı (davayı kazanan)  tarafından borçlu (davayı kaybeden) adına fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.

Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukata ödenmesi halinde, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun ödemeyi yapan alacaklı (davayı kazanan) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin ücretli çalışanı olan avukata ödenmesi halinde ise ödemenin ücret bordrosu düzenlenmek suretiyle yapılması gerekmektedir.

 

  1. Hakem ve Sporculara Yapılan Ödemeler
  1. Amatör Spor Yarışmalarını Yöneten Hakemlere Ödenen Ücretlerde İstisna

Gelir Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesine göre spor yarışmalarını yöneten tüm hakemlere yapılan ödemeler istisna kapsamındaydı. 7194 sayılı Kanun ile 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren sadece amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler(basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) istisna kapsamında bırakılmıştır.

Profesyonel spor yarışmalarını yöneten hakemler ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten hakemlere bu faaliyetleri nedeniyle 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemeler  üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

Profesyonel spor yarışmaları ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten spor hakemlerince elde edilen ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması halinde bu ödemeler yıllık gelir vergisi beyannamesiyle de beyan edilecektir. Yine, spor hakemlerinin birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi ve birden sonraki işverenden elde ettiği ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması halinde, birinci işverenden alınan ücret geliri dahil tüm ücret gelirleri yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi mahsup edilebilecektir.

Basketbol ve voleybol spor dallarının en üst ligleri hariç amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler istisna kapsamında olduğundan, bu ücret ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak ve bu ücret gelirleri için yıllık beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de istisna kapsamındaki ücret gelirleri beyannameye dâhil edilmeyecektir.

 

  1. Sporculara Yapılan Ücret ve Ücret Sayılan Ödemelerin Vergilendirilmesi

Sporculara yapılan ödemelerde tevkif suretiyle vergilendirme 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatılmış  lig usulüne tabi spor dallarında en üst ligdekiler için %15 olan tevkifat oranı 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere % 20 ye çıkartılmıştır. Yine 7194 sayılı Kanun ile sporcuların  1 Kasım 2019 tarihinden önce imzalanan sözleşmeler kapsamında elde edilenler hariç  yıllık gelirlerinin  103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü diliminde yer alan tutarı (600000 lira) aşması halinde, bu gelirler yıllık beyannameyle beyan edilecek ve beyan edilen bu gelirler üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca vergi dairesine ödenmiş olması şartıyla kesilen vergiler mahsup edilecektir.

 

1 Ocak 2020 tarihinden itibaren sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden;

a) Lig usulüne tabi spor dallarında;

1) En üst ligdekiler için % 20,

2) En üst altı ligdekiler için % 10,

3) Diğer liglerdekiler için % 5,

b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden % 5, oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

 

İlgili Tebliğ Ektedir.Saygılarımızla,

Ekli Dosyalar :