Maliye Bakanlığından:
5811 SAYILI BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE
KAZANDIRILMASI
HAKKINDA KANUNA
İLİŞKİN GENEL TEBLİĞ
(SERİ NO: 3)
13/11/2008
tarihli ve 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması
Hakkında Kanunun1 uygulamasına ilişkin olarak 1 ve 2 seri no.lu
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna
İlişkin Genel Tebliğlerde2 gerekli açıklamalar yapılmış olup
anılan Kanunda, 25/6/2009 tarihli ve 5917 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer
Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanunla3 yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalar bu
Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
5917
sayılı Kanunla yapılan değişiklikler çerçevesinde, 1 seri no.lu 5811 sayılı
Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin
Genel Tebliğin ilgili bölümleri itibarıyla aşağıdaki değişiklikler
yapılmıştır.
1.
"1", "2.2", "2.2.1", "2.2.2",
"3.1.1", "3.1.3", "3.2",
"3.3",
"3.5",
"3.5.2.1", "4",
"5.1"
ve "5.6.1" bölümlerinde yer alan "1/10/2008" ibaresinden sonra gelmek üzere
"(5917 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra beyanda bulunan mükellefler için
1/6/2009)" ibareleri eklenmiştir.
2.
"3.1.1. Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin bildirim ve beyan"
başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
"5917
sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonrasında ise gerçek veya tüzel
kişiler tarafından 1/6/2009 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve
kapsama giren varlıklar, 10/7/2009 tarihinden 30/9/2009 tarihi akşamına
kadar, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde bildirim veya beyan konusu
yapılabilecektir."
3.
"3.2. Türkiye'de sahip olunan varlıklara ilişkin beyan ve verginin
ödenmesi" başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
"Gelir
veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan
ancak 5917 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler sonrasında 1/6/2009 tarihi
itibarıyla yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları arasında yer
almayan ve kapsama giren varlıklar, 10/7/2009 tarihinden 30/9/2009 tarihi
akşamına kadar, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde gelir veya kurumlar
vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebilecektir."
4.
"5.2. Kapsama girmeyen inceleme ve tarhiyatlar" başlıklı bölümün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
"5917
sayılı Kanunla 5811 sayılı Kanuna eklenen geçici 4 üncü maddenin birinci
fıkrasında, 5917 sayılı Kanunla 5811 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ve
süre uzatımı sonucu bildirim veya beyanda bulunanların 1/1/2008 tarihinden
önceki dönemlere ilişkin 19/6/2009 tarihinden önce başlayan vergi
incelemeleri ile ilgili olarak Kanunun matrah farkına ilişkin mahsup
hükümlerinden yararlanamayacakları hükme bağlanmış; ikinci fıkrasında ise
Kanunda yer alan değişikliklerden önce yapılan bildirim veya beyanlar ile
tarhiyat ve mahsuba ilişkin olarak, Kanunun değişiklik yapılmadan önceki
hükümlerinin uygulanacağı; 22/11/2008 ile 2/3/2009 tarihleri arasında
yapılan bildirim veya beyanlar nedeniyle tahakkuk eden ve süresinde
ödenmeyen vergilerin 30/9/2009 tarihine kadar gecikme zammıyla birlikte
ödenmemesi halinde Kanunun matrah farkı mahsubuna ilişkin hükümlerinin
uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Bu
düzenlemelere göre, 1/1/2008 tarihi öncesi dönemlere ilişkin bildirim veya
beyan dışındaki başka nedenlerden dolayı yapılacak vergi incelemeleriyle
ilgili olarak;
-
22/11/2008 tarihinden önce başlanan vergi incelemeleriyle ilgili olarak
bulunan matrah farklarından bildirime veya beyana konu edilen tutarların
mahsubu mümkün değildir.
-
22/11/2008 tarihinden sonra 19/6/2009 tarihinden önce başlanan
incelemelerle ilgili olarak, sadece değişiklik yapılmadan önceki düzenleme
kapsamında bildirim veya beyana konu edilmiş tutarların bulunan matrah farklarından
mahsubu mümkün olabilecektir.
-
19/6/2009 tarihinden sonra başlanan incelemelerde, Kanunun değişiklik
yapılmadan önceki veya değişiklik sonrası hükümleri çerçevesinde bildirim
veya beyanda bulunulması halinde, söz konusu tutarların matrah farklarından
mahsubu mümkün olabilecektir.
Öte
yandan, mahsup uygulamasında Tebliğin (5.6.3) bölümünde yapılan açıklamalar
çerçevesinde verginin ödenme şartı dikkate alınacaktır."
5.
"5.3. Bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak incelemelere
ilişkin tarhiyatlar ve mahsup" başlıklı bölümün birinci paragrafının ilk
cümlesine "Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarların"
ibarelerinden sonra gelmek üzere "bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin
vadesinde ödenmesi koşuluyla," ibareleri eklenmiştir.
6.
"5.5. Vergi farkları ve diğer vergiler" başlıklı bölüm, başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"5.5.
Vergi farkları ve diğer vergiler
5.5.1.
22/11/2008-2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlarda
vergi farklarının durumu
5917
sayılı Kanunla 5811 sayılı Kanuna eklenen geçici 4 üncü maddenin ikinci
fıkrasında, Kanunun 3 üncü maddesinde yapılan değişikliklerden önce Kanun
hükümlerine göre yapılan bildirim veya beyanlar ile tarhiyat ve mahsuba
ilişkin olarak Kanunun değişiklik yapılmadan önceki hükümlerinin
uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
Bu
hüküm uyarınca, Kanun kapsamında bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir
nedenle, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1/1/2008 tarihinden
önceki dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması halinde,
22/11/2008 ile 2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar
hakkında mahsup uygulaması gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden
tespit edilen matrah farklarıyla sınırlıdır.
Dolayısıyla,
mükelleflerin söz konusu dönemdeki gelir, kurumlar ve katma değer vergisine
ilişkin vergi farkları matrah farkına ilişkin mahsup kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
5.5.2.
10/7/2009-30/9/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlarda
indirimi reddedilen katma değer vergisinin durumu
5917
sayılı Kanunla 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında
yapılan değişiklikle, Kanun kapsamında bildirim veya beyan dışındaki
herhangi bir nedenle, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1/1/2008
tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması
halinde, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen
matrah farklarının yanı sıra indirimi reddedilen katma değer vergisine
ilişkin matrahtan, 10/7/2009 tarihinden sonra bildirilen veya beyan edilen
tutarlar mahsup edilebilecektir.
İndirimi
reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı,
indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olarak dikkate alınarak
mahsup uygulaması yapılacaktır.
Örneğin,
bir faturadaki 10.000 TL'lik bir
bedel üzerinden % 8
oranında hesaplanan 800 TL katma
değer vergisi indiriminin reddedilmesi durumunda, katma değer vergisi
indirimi reddinden dolayı mahsuba konu olacak katma değer vergisi matrahı
10.000 TL olacaktır.
İndirimi
reddedilen katma değer vergisinin hangi orana karşılık geldiğinin
bilinememesi ya da bedelin tespit edilememesi halinde ise mahsup
uygulamasında dikkate alınacak matrah tutarı %18 KDV oranı dikkate alınmak
suretiyle hesaplanacaktır.
Örnekte,
indirimi reddedilen 800 TL katma değer vergisinin hangi orandan
kaynaklandığının belirlenememesi durumunda, mahsup imkanından
yararlanabilecek matrah farkı (800/0,18=) 4.444,44 TL olarak
hesaplanacaktır.
Diğer
nedenlerle yapılan vergi incelemelerinde katma değer vergisi indirim
reddiyatının olması halinde, 5917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler
öncesinde yapılmış olan bildirim veya beyanlar nedeniyle bir mahsup
uygulaması söz konusu olmayacaktır.
Ancak,
22/11/2008-2/3/2009 tarihleri arasında beyanda bulunan mükelleflerin süre
uzatımı çerçevesinde yeni bir bildirim veya beyanda bulunmaları halinde,
yeni beyan edilen tutarların indirimi reddedilen katma değer vergisine
ilişkin matrahtan mahsubu mümkündür.
5.5.3.
Diğer vergi ve cezalar ile haksız iadeden kaynaklanan tarhiyatların durumu
Haksız
iadeden kaynaklanan tarhiyatlar ile gelir, kurumlar ve katma değer vergisi
dışındaki diğer vergilere yönelik yapılacak inceleme ve tarhiyatlar, matrah
farkına ilişkin mahsup uygulaması kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Usulsüzlük
veya özel usulsüzlük cezaları da mahsup uygulaması kapsamında
değerlendirilmeyecektir."
7.
"5.6. Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkra hükmünden yararlanılabilmesi
için öngörülen şartlar" başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki alt bölüm
eklenmiştir.
"5.6.3.
Bildirim veya beyandan kaynaklanan vergilerin vadesinde ödenmesi şartı
5917
sayılı Kanunla 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında
yapılan değişiklikle, Kanun kapsamında beyan edilen tutarların mahsup
imkanından yararlanabilmesi için bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin
vadesinde ödenmesi şartı getirilmiştir.
Dolayısıyla,
matrah farkına ilişkin mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 10/7/2009
tarihinden sonra yapılan beyanlara ilişkin olarak tahakkuk eden vergilerin
vadesinde ödenmesi şarttır. Tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmemesi
nedeniyle mahsup imkanından yararlanılmaması durumu, vergi aslının gecikme
zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel
teşkil etmemektedir.
Öte
yandan, 5811 sayılı Kanuna eklenen geçici 4 üncü maddenin ikinci fıkrasına
göre, 22/11/2008 ile 2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya
beyanlar nedeniyle tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergilerin 30/9/2009
tarihine kadar gecikme zammıyla birlikte ödenmemesi halinde, Kanunun 3 üncü
maddesinin beşinci fıkrasına göre mahsup imkanından yararlanılamayacaktır.
Bu
hüküm uyarınca, mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 22/11/2008 ile
2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar nedeniyle
tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergilerin 30/9/2009 tarihine kadar
gecikme zammıyla birlikte ödenmesi gerekmektedir."
8.
"7.4. İstisna uygulamasına konu yurt dışı kazançların beyanı" başlıklı
bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
"7.5.
Kanunun geçici 3 üncü maddesine göre yurt dışından elde edilen kazançlara
ilişkin istisna uygulaması
5917
sayılı Kanunun 46 ncı maddesiyle 5811 sayılı Kanuna geçici 3 üncü madde
eklenmiş olup söz konusu madde aşağıdaki gibidir:
"GEÇİCİ
MADDE 3- (1) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların 1/5/2009
ile 31/12/2009 tarihleri arasında;
a)
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak
hisselerinin satışından doğan kazançları,
b)
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri
iştirak kazançları,
c)
Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde
ettikleri ticari kazançları,
28/2/2010
tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar
vergisinden müstesnadır.
(2)
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi
Türkiye'de bulunmayan kurumların 1/11/2009 ile 31/12/2009 tarihleri
arasında tasfiyesinden doğan kazançları, 31/12/2009 tarihine kadar
Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden
müstesnadır."
Bu
düzenlemeyle,
-
1/5/2009 ile 31/12/2009 tarihleri arasında elde edilen yurt dışı iştirak
kazançları, yurt dışı şube kazançları ile yurt dışı iştirak hissesi satış
kazançları 28/2/2010 tarihine kadar,
-
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların 1/11/2009 ile
31/12/2009 tarihleri arasındaki tasfiyelerinden elde edilen kazançlar ise
31/12/2009 tarihine kadar
Türkiye'ye
transfer edilmeleri şartıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesna
olacaktır.
Yapılan
bu düzenleme ile Kanunun geçici 1 inci maddesinde yer alan istisnanın bitiş
tarihi dikkate alınarak istisna süreleri uzatılmış bulunmaktadır.
Geçici
3 üncü maddeyle yapılan düzenleme çerçevesinde söz konusu istisna
kazançların beyanı aşağıdaki gibi olacaktır:
-
1/1/2009 ile 30/4/2009 tarihleri arasında elde edilen ve 30/5/2009 tarihine
kadar Türkiye'ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile yurt dışı
iştirak hisseleri satış kazançları, 2009 yılına ait yıllık gelir veya
kurumlar vergisi beyannamelerinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle
vergiden istisna edilebilecektir.
-
1/5/2009 ile 31/12/2009 tarihleri arasında elde edilen ve 28/2/2010
tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile
yurt dışı iştirak hisseleri satış kazançları, yine 2009 yılına ait yıllık
gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ilgili satırında gösterilmek
suretiyle vergiden istisna edilebilecektir.
-
Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla 2009 yılına
ilişkin olarak elde edilen yurt dışı şube kazançları, 28/2/2010 tarihine
kadar Türkiye'ye transfer edilmek şartıyla, 2009 yılına ilişkin verilecek
yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum
kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek
suretiyle istisnaya konu edilecektir.
-
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyelerinden
doğan; 1/1/2009 ile 31/10/2009 (bu tarih dahil) tarihleri arasında elde
edilen ve 31/10/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançlar
ile 1/11/2009 ile 31/12/2009 tarihleri arasında elde edilen ve 31/12/2009
tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançlar, 2009 yılına ait yıllık
gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına
dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle
istisnaya konu edilecektir."
9.
Tebliğde ve Tebliğ eki form ve beyannamelerde yer alan "Yeni Türk Lirası"
ve "YTL" ibareleri sırasıyla "Türk Lirası" ve "TL" olarak değiştirilmiştir.
Tebliğ
olunur.
---------------------
1 22/11/2008
tarihli ve 27062 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
2 Anılan
Tebliğler sırasıyla, 6/12/2008 tarihli ve 27076 sayılı; 20/2/2009 tarihli
ve 27147 sayılı Resmî Gazetelerde yayımlanmıştır.
3 10/7/2009
tarihli ve 27284 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
|