x

YATIRIM İNDİRİMİ İLE İLGİLİ ANA YASA MAHKEMESİ KARARI (2009:37)

Yatırım İndirimi İle İlgili Ana Yasa Mahkemesi Kararı

   Bilindiği üzere, 24.4.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4842 numaralı Kanunla, yatırım indiriminden yararlanabilmek için yatırımların teşvik belgesine bağlanma zorunluluğu kaldırılmış ve kanunda sayılan koşulların yerine getirilmesi halinde yapılan yatırım harcamalarının %40'ının herhangi bir tevkifat söz konusu olmaksızın yatırım indirimi istisnası olarak kurum kazancından indirimi mümkün kılınmıştır. Bu tarihten önce yapılmış olmakla beraber kazanç yetersizliği nedeniyle indirilemeyen yatırım harcamaları ise, bu Kanun'un 17'nci maddesi ile GVK'na eklenen Geçici 61'inci madde uyarınca önceki mevzuata tabi olarak kazanç oluştuğunda indirim konusu yapılacak ve % 19,8 oranında tevkifata tabi tutulacaktır. 

   01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 5479 sayılı yasayla yatırım indirimi müessesesi tamamen yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunla GVK'na eklenen Geçici 69'uncu madde ile de;

- Bir yandan eski yatırım teşvik belgeleri kapsamında GVK'nun (4842 sayılı yasa ile kaldırılmadan önceki) yatırım indirimini düzenleyen ek  maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 01.01.2006 tarihinden sonra yapacakları yatırımları,

- Diğer yandan da GVK'nun Mülga 19'uncu maddesi kapsamında 01.01.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arzedip bu tarihten sonra başlanan yatırımları,nedeniyle 31.12.2205 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarını bu tarihteki mevzuat hükümlerine göre sadece 2006, 2007 ve 2008 tarihlerindeki kazançlarından indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.

  5479 sayılı yasadan önce yatırımcı işletmelerin, birtakım şartlara uyulması kaydıyla (vergi ödemeyerek) teşvik edilmesi amaçlanmıştı. Bu yasadan sonra,  kazanç yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan yatırım indirimi istisnası tutarlarının indirim hakkının kullanılabilmesi için süre bakımından bir kısıt getirilmiş olması ciddi bir sorun oluşturdu. Yatırım kararı verirken o günkü yasal şartları dikkate alan ve mevcut yatırım indirimi teşviğinin ‘müktesep hak' haline geldiğini düşünen yatırımcılar konuyu çeşitli platformlarda gündeme getirerek düzenlemedeki süre kısıtlamasının Anayasaya aykırı olduğu savıyla ihtilafın Anayasa Mahkemesi (AYM) katına taşınmasına vesile oldular.  

  AYM ise 15.10.2009 tarihli oturumunda, 5479 sayılı yasa ile GVK'na eklenen Geçici 69'uncu maddedeki indirim hakkının kullanımını 2006, 2007 ve 2008 yılları ile sınırlandıran ibareyi Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir. Bu kararla birlikte, devreden yatırım indirimi istisnası bulunan mükelleflerin 2009 ve izleyen yıllarda da -herhangi bir süre kıstı olmaksızın- bu istisnadan faydalanabilmesi mümkün kılınmış oldu. Bu arada, yatırım indirimiyle ilgili bu iptalin, kararın Resmi Gazete'de yayımıyla yürürlüğe gireceği hususu göz ardı edilmemelidir.

  Söz konusu kararın gerekçesi ile birlikte Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesinden sonra daha sağlıklı değerlendirme yapılacak olmakla birlikte, şu an itibariyle yasanın "2006, 2007 ve 2008 yılları" ile ilgili kısmının iptal edilmesinin, indirim konusu yapamadaığı yatırım indirimi tutarı olan şirketler bakımından ne anlam ifade edeceği konusunun açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. 

  Bilindiği üzere, 2009 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi beyannamesi 2010 yılı nisan ayında verilecektir. Ancak 2009 yılı içerisinde, 2010 nisanında verilecek KV beyannamesindeki KV'ne mahsup edilmek üzere üçer aylık dönemler halinde kurum geçici vergi beyannamesi verilerek geçici vergi ödenmektedir. 2009 yılı için, iki geçici vergi beyannamesi verilip vergiler ödenmiş ve üçüncü geçici vergi beyannamesinin verilme süresi de yaklaşmış bulunmaktadır.

   5479 sayılı yasadaki süre sınırlaması olmasa idi, yatırım indirimi hakkı bulunup da kazanç yetersizliği nedeniyle bu hakkı kullanamayan mükellefler 2009 yılı içerisinde geçici vergi ödemeyeceklerdi. İşte bu AYM kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra bu durumdaki mükellefler bir yandan 2009 yılının geri kalan geçici vergi dönemlerinde geçici vergi ödemeyecekler -zira AYM'nin süre kısıtını iptal eden kararının Resmi Gazete'de yayınlandığında yürürlüğe gireceği anlaşılmaktadır- diğer yandan da 2009 yılı içerisinde ödedikleri geçici vergiyi Nisan 2010'da verecekleri Kurumlar Vergisi beyannamesinde iade olarak talep edebileceklerdir. Dolayısıyla bu mükelleflerin 2009 yılının üçüncü geçici vergi döneminde geçici vergi ödememeleri, AYM kararının üçüncü geçici vergi beyan tarihi olan 16 Kasım 2009 tarihine kadar Resmi Gazete'de yayımlanmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu mükelleflerin gelişmeleri yakından takip etmelerinde yarar bunmaktadır.