x

GVK'NIN 103'ÜNCÜ, GEÇİCİ 67 İNCİ VE GEÇİCİ 69 UNCU MADDESİ İLE VUK'UN 114 ÜNCÜ MADDESİ HAKKINDA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI.(2010:2)

GVK'NIN 103'ÜNCÜ, GEÇİCİ 67 İNCİ VE GEÇİCİ 69 UNCU MADDESİ İLE VUK'UN 114 ÜNCÜ MADDESİ HAKKINDA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI.0ou

            8 Ocak 2010 Tarihli ve 27456 Sayılı Resmi Gazete daha önce vergi mükelleflerine duyurulan ancak hukuki sonuç doğurması açısından Anayasa Mahkemesi Kararlarının resmi gazete de yayınlanması gerçekleşmiş oldu.  GVK'nın 103'üncü, Geçici 67'inci ve Geçici 69 uncu maddesi ile VUK'un 114 üncü maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi Kararları Resmi Gazete'de ayrıntılı açıklamaları da içeren bir şekilde yayımlanarak tartışma konusu işlemle açıklığa kavuşmuş oldu.

            1- Anayasa Mahkemesinin E: 2006/95, K: 2009/144 Sayılı Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesindeki yüzde 35'lik orana ücretlilerin de tabi olması hükmünün iptal edildiği ve iptal hükmünün Resmi Gazetede yayımından 6 ay sonra yürürlüğe gireceği, ayrıca Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69 uncu maddesinde yer alan ve yatırım indirimiyle ilgili süre sınırlaması getiren 2006, 2007 ve 2008 ibarelerinin de iptal edildiğini, bu kararın Resmi Gazete'de yayımıyla birlikte yürürlüğe girdiğini A-1. maddesiyle değiştirilen 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan 40.000 YTL'den fazlasının 40.000 YTL'si için 9190 YTL, ifadesinden sonra gelen "... fazlası % 35 oranında ..." ibaresinin, "ücret gelirleri" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, karar vermiştir.

            Gelir Vergisi ile ilgili yayımlanan AYM Kararı iki temel konuda etki doğuracaktır. Birincisi 2006 öncesi düzenlemede ücret gelirleri ile diğer gelir vergisine tabi gelir türleri farklı vergi yükleri ile vergilenmesi konusudur.  30.03.2006 tarihli 5479 sayılı kanunla getirilen değişiklik aslında diğer gelir unsurlarında bir iyileştirme yaparak (ilk dilimi % 20 den % 15'e ve son dilim %40'lık yükü % 35'e) vergi yükünde indirime gidilmiştir.  Ancak bu iyileştirme sadece ücret dışındaki gelir elde eden gelir vergisi mükelleflerine tanınırken, ücret gelirleri için bu anlamda ek bir iyileştirme gerçekleştirilmemiş idi. Anayasa mahkemesi bu değişikliğin hukuki mesnedini onaylamamış ve iptal etmiştir. Ancak buradaki iptal yürütülmekte olan uygulamayı zaafa uğratacağından 6 aylık düzenleme yapma süresi vermiştir.

Aynı Kararın (E: 2006/95, K: 2009/144) diğer önemli etkisi yatırım indirimi uygulamasında gerçekleşmiştir.  Öteden beri tartışılan ve yatırım indirimi uygulamasına yön veren 5479 sayılı yasa ile getirilen hüküm için Mahkeme " 1.1.2006 ile 8.4.2006 tarihleri arasında yapılmasına başlanan yatırımlarla ilgili olarak yatırım indiriminden yararlanması gereken yükümlüler, diğer bir anlatımla yatırım indirimi istisnasından yararlanacağını bilerek ve bunun gereklerini yerine getirerek yatırıma başlayan yükümlüler, yatırım indirimi istisnasının kaldırılmasına ilişkin kuralın geriye yürütülmesi nedeniyle, öngöremedikleri bir durumla karşılaşmışlardır."   demek suretiyle hukuk devleti ilkesi ihlal edilmiştir sonucuna varmıştır. Gerçekten de yürürlük tarihi itibariyle mükellefin yaptığı yatırıma ilişkin avantajları bir bakıma sonraki (30.03.2006 tarih ve 5479 sayılı Kanun) bir hükümle geçersiz hale gelmişti. Gelinen yeni hukuki duruma göre, mükellefler 31.12.2008 günü itibariyle kullanamadıkları yatırım indirimi var ise bunu 2009 yılı son geçici vergi ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde kullanabileceklerdir.

             

          2- Anayasa Mahkemesinin E: 2006/119, K: 2009/145 Sayılı Kararı ile "31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67. maddesinin   (1) numaralı fıkrasının birinci paragrafının sonuna 27.6.2006 günlü, 5527 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin (a) bendi ile eklenen "Dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için bu oran  %0 olarak uygulanır." biçimindeki cümlenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNEdemek suretiyle menkul sermaye iradı elde edenin dar veya tam mükellef olmasına bağlı olarak farklı stopaj vergi yükü uygulanamayacağına, ancak " İptal edilen cümlenin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici  nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,"   diyerek yürürlüğe giriş tarihi olarak dokuz aylık süre vermiştir. 

 

           3-Anayasa Mahkemesinin E: 2006/124, K: 2009/146 Sayılı Kararı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder." Hükmüne getirilen itirazla ilgili olarak ta Mahkeme  "Zamanaşımının durma süresinin belirsizliği, makul ve adil bir sürenin bulunmaması, vergi dairesince matrah takdiri için başvurunun sırf zamanaşımını durdurmak için keyfi olarak kullanılmasında güvence sağlamayacağı gibi yükümlüye vergi tahsilâtının geciktiği süre kadar gecikme zammı ve faizi uygulanacak olması da yükümlünün vergi yükünü artırarak haksız sonuçlar doğmasına neden olabilir."  Demek suretiyle gerçekten Vergi usul Kanunumuzda müessese olarak duran hukuki sonuç doğurması beklenen zaman aşımı hükmü, idarenin her zamanaşımına girmesi muhtemel olayı takdir komisyonuna göndererek işlemez hale getirilmiş idi. Ancak bu konuda da belirsizlik ve hukuki boşluk olacağı için AYM iptal etmiş ve 6 aylık süre vererek yürürlüğe girme konusunu düzenlemiştir.

İlgili Anayasa Mahkemesi Kararlarına8 Ocak 2010 tarihli resmi gazeteden ulaşılabilinir. .

Saygılarımızla.