x

6111 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ SERİ NO: 2011/3 (2011:20)

Sirküler: 2011 - 20                                                                              Tarih: 29.04.2011

6111 Sayılı Kanuna ilişkin olarak 21.04.2011 tarihli 2011/3 Sıra No.lu  İç  Genelge yayımlanmıştır. Genelge ile 6111 Sayılı Kanunla ilgili tereddüde düşülen konularda açıklamalarda bulunulmuştur.

   1- Borçlular kesinleşmiş alacaklar ile ilgili olarak 6811 sayılı kanun kapsamında yararlanmak istemeleri durumunda gelir idaresi başkanlığının internet sitesinden başvuruda bulanabileceklerdir. İnternet ortamında başvuru yapan mükelleflerin borçları hakkında önceden dava açmışlarsa 15 gün içinde yazılı dilekçe ile davalarından vazgeçtiklerini vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.

   2- Mükellefler tarafından ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatlarına karşı kanunun yayımlanma tarihi olan 25.02.2011 tarihi itibariyle  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca verilen 30 günlük sürenin veya aynı Kanunun 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın yeniden işleme konulmasına ilişkin bir yıllık sürenin sona ermemiş olması halinde bu davalara konu alacaklar için 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanılması mümkün olup olmadığı konusundaki tartışmalı husus açıklığa kavuşturulmuştur.

   3- Mükellefler  kanun kapsamında gelir, kurumlar vergisi matrah artımı yada KDV artırımında bulunmaları durumunda BA-BS formları artırım nedeniyle düzeltme yapmalarına gerek bulunmamaktadır. Ayrıca matrah artımında bulunan mükellefler , matrah artırımına ilişkin hesaplamalarında  25.02.2011 tarihi ve sonrasında verilen düzeltme beyannameleri dikkate alınmadan önceki beyanlara göre işlem yapılacaklardır. .

   4- Mükelleflerin şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına yaptıkları müracaatlarda (Ancak, mükelleflerin madde hükmünden yararlanabilmeleri için açılmış davalardan vazgeçmeleri halinde )6111 sayılı Kanunun 2. maddedeki hükümler uygulanacaktır. Ayrıca İç genelge diğer kanunlardan doğan müteselsil sorumluluk kapsamındaki kişiler de sorumlu oldukları borçlara karşı , 6111 sayılı kanundan faydalanabileceklerini bildirerek bu konudaki tartışmalara son vermiştir.

 

İlgili iç genelge aşağıda ek yapılmıştır.

 

Saygılarımızla,

 

6111 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ SERİ NO: 2011/3

 

 

Tarih:        21/04/2011

Sayı:           B.07.1.GİB.0.20.36-110-[3630-2]-39287

Kapsam

 

 

 

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı

 

Sayı     :    B.07.1.GİB.0.20.36-110-[3630-2]-39287

Konu   :

 

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA

6111 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ

(Seri No: 2011/3)

....................VALİLİĞİNE

(Defterdarlık:Gelir Müdürlüğü)

....................VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

 

 

6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

1- KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARA İLİŞKİN BAŞVURULARA DAİR AÇIKLAMALAR

Bilindiği gibi, 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden yararlanmak isteyen mükelleflerin bağlı oldukları her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı olarak başvuruda bulunmaları gerektiği 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde açıklanmıştı.

Bununla birlikte, mükelleflere daha etkin ve kaliteli hizmet sunulması, vergi dairelerinin iş yükünün ve kırtasiyeciliğin azaltılması bakımından 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmünden;

- Her bir taşıta ilişkin toplam borçları,

- Tüm borçları,

için yararlanmak isteyen mükelleflerin Başkanlığımız internet adresi (http://www.gib.gov.tr/) üzerinden internet vergi dairesine erişmek suretiyle başvuruda bulunmalarına imkan sağlanmıştır.

Ancak, muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesinden yararlanmak için elektronik ortamda başvuruda bulunmaları mümkün olmayıp bu kişilerin ilgili vergi dairelerine yazılı başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesinden yararlanmak üzere elektronik ortamda müracaat eden mükelleflere ödeme tabloları mükellefin talebi ve gerekli şartların bulunması koşuluyla elektronik ortamda doğrudan, e-posta yoluyla, vergi dairesinde elden veya taahhütlü posta yolu ile verilebilecektir.

Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanılmasının şartlarından biri de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da vazgeçmeleri gerekmektedir.

Bu itibarla, borçlarını 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanarak ödemek isteyen ve buna ilişkin başvurularını elektronik ortamda yapan mükelleflerin yararlanmak istedikleri borçlara ilişkin olarak dava açıp açmadıkları ivedilikle araştırılacak ve bu borçlara ilişkin devam eden ihtilafın bulunması durumunda, söz konusu davalardan vazgeçtiklerine dair yazılı dilekçeyi onbeş gün içinde vergi dairesine intikal ettirmeleri, aksi halde anılan Kanun hükmünden yararlanamayacakları hususu bir yazı ile mükelleflere tebliğ edilecektir.

6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanan, ancak belirlenen sürede davalardan vazgeçildiğine dair dilekçeleri vergi dairelerine intikal ettirmeyen mükellefler anılan Kanundan yararlanma haklarını kaybedeceklerinden başvuruları geçersiz sayılacak ve hazırlanan ödeme tabloları iptal edilecektir.

Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmü kapsamında borçlarının yapılandırılmasını isteyen ancak yurt dışında bulunan mükelleflerin faks yoluyla müracaatta bulunmaları halinde, söz konusu başvuruları kabul edilecektir. Bu durumda, mükellefler tarafından istenilmesi halinde ödeme tabloları faks yoluyla gönderilebilecektir. Ancak, mükelleflerin 6111 sayılı Kanun hükmünden yararlandıkları borçları ile ilgili bir ihtilaflarının bulunması durumunda bu ihtilaflarından vazgeçtiklerine dair dilekçeyi yazılı olarak göndermeleri icap etmektedir.

2- KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN AMME ALACAKLARI

a) İkmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatlarına karşı açılmış davalara ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihi itibarıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca verilen 30 günlük sürenin veya aynı Kanunun 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın yeniden işleme konulmasına ilişkin bir yıllık sürenin sona ermemiş olması halinde bu davalara konu alacaklar için 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

b) 2577 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde "1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür..." hükmü yer almaktadır.

Buna göre, ilgili kanunlarda belirlenmiş olan sürelerde idari işleme karşı dava açılması gerekmektedir. Bu sürelerden sonra açılan davalar yargı mercileri tarafından süre yönünden reddedilmektedir.

Vergi/ceza ihbarnamelerinin mükelleflere ne zaman tebliğ edildiği vergi dairesi kayıtlarında detaylı şekilde yer aldığından, mükelleflerin dava açma süreleri bu kayıtlar esas alınarak tespit edilecek ve bu kayıtlara göre davanın, dava açma süresi içinde açıldığı tespit edilirse 6111 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, dava açma süresinden sonra açıldığı herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilirse anılan Kanunun 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır.

Diğer taraftan, söz konusu alacaklara ilişkin olarak açılmış olan davaların vergi mahkemesi tarafından süre yönünden reddedildiği halde bu karara karşı 25.2.2011 tarihinden önce ilgisine göre Danıştaya veya bölge idare mahkemesine başvurulmuş olması durumunda da mükellefler 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesinden yararlanabileceklerdir.

c) 6111 sayılı Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı birden fazla vergi/ceza ihbarnamesinin tek dosyada ihtilaf konusu yapıldığı ve vergi mahkemesince ihtilafın tek dosyadan incelenerek karar verildiği hallerde davanın tek ihtilaf olarak dikkate alınması gerekmektedir. Bu davalarda ihbarnamelerin bir kısmı için terkin, diğer kısmı için tasdik ya da tadilen tasdik kararı verilmesi halinde ise ihtilafın anılan Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilmesi icap etmektedir.

3- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

a) 6111 sayılı Kanunun 6 ve 7 nci maddelerine göre gelir/kurumlar vergisi matrah artırımında, katma değer vergisi artırımında bulunan mükelleflerin, artırıma konu dönemlere ilişkin olarak vermiş oldukları "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu" (Form Ba) ile "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu"nu (Form Bs) artırım nedeniyle düzeltme mecburiyetleri bulunmamaktadır.

b) 6111 sayılı Kanunun 6, 7 ve 8 inci maddeleri uyarınca yapılacak matrah ve vergi artırımlarında, artırıma esas alınacak matrah ve vergi tutarlarının tespitinde anılan Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihinden önce verilmiş bulunan beyannameler ile anılan Kanunun yayımlandığı tarihten önce kesinleşen tarhiyatlar esas alınmıştır.

Buna göre, 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihinden itibaren verilen düzeltme beyannameleri ile Kanunun 5 inci maddesi kapsamında verilen beyannameler matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, matrah ve vergi artırımına konu dönemlerle ilgili olarak ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilmiş ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihtilaflı bulunan alacaklarla ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak üzere yapılan başvurular nedeniyle tahakkuk eden alacaklar da matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır.

4- DİĞER HUSUSLAR

a) 213 sayılı Kanunun 124 üncü maddesi uyarınca mükelleflerin şikayet yoluyla Bakanlığımıza/Başkanlığımıza yapmış oldukları müracaatlara konu alacaklar, 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Ancak, mükelleflerin madde hükmünden yararlanabilmeleri için açılmış davalardan vazgeçmeleri gerektiği tabiidir.

Söz konusu davalardan vazgeçme dilekçelerinin asıllarının davada taraf olan Başkanlığımıza gönderilmesi ve Başkanlığımızca da bu dilekçelerin ilgili yargı merciine gönderilmesi icap etmektedir.

Öte yandan, 6111 sayılı Kanunun ilgili maddelerinden yararlanmak için müracaatta bulunan mükelleflerin yararlandıkları kamu alacağı ile ilişkili olarak şikayet yoluyla müracaat dışındaki sebeplerle Bakanlık/Başkanlık aleyhine açılan davanın bulunması halinde Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için bu davalardan da vazgeçilmesi gerekmekte olup, Bakanlığımızın/Başkanlığımızın davalı konumunda olduğu davalara dair ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin de ivedi olarak Başkanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir.

Buna göre, Bakanlığımızın/Başkanlığımızın taraf olduğu davalara ilişkin ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin ivedilikle davaya konu dosya numarası ilgi tutulmak suretiyle Başkanlığımıza gönderilmesi sağlanacaktır.

b) 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden, muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanabilecek ve bu Kanun kapsamında kendileri adına yapılandırılan borcun tamamını ödemeleri şartıyla sorumlu oldukları bu alacaklara yönelik sorumlulukları sona erecektir.

Ancak, yapılandırılan borcun bir kısmının ödenmesi durumunda ödedikleri tutar kadar Kanundan yararlandırılacak ve Kanundan yararlanılarak ödenen tutara karşılık olarak tahsilinden vazgeçilen alacaklar da dikkate alınarak sorumlu tutulacakları bakiye alacak tutarı tespit edilecektir.

Diğer taraftan, asıl amme borçlusu dışında amme alacağının ödenmesinden sorumlu bulunan kişiler tarafından 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılması durumunda, asıl amme borçlusunun Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince yerine getirmesi gereken cari dönem ödeme şartı söz konusu borçlar için bu kişiler hakkında aranılmayacaktır.

c) Ecrimisil alacakları ile ilgili olarak 6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanmak üzere vergi dairesine yapılan müracaatlar üzerine ecrimisil ihbarnamesi veya düzeltme ihbarnamesine karşı açılan davalardan vazgeçilebilmesi için başvuru dilekçesinin bir örneğinin davanın tarafı olan milli emlak dairesi başkanlığına/milli emlak müdürlüğüne/malmüdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

 

Mehmet KİLCİ

Bakan a.

Gelir İdaresi Başkanı