x

VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER(2021:48)

               VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

Tarih:.30.11.2021

Sayı: 2021:48

7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da Vergi Usul Kanunu ile ilgili aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır:

 

  1. Vergi Mahremiyeti

VUK’un vergi mahremiyetini düzenleyen 5 inci maddesine göre;

a) Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;

b)  Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;

c)  Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;

ç)  Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.

görevleri dolayısıyla öğrendikleri sırları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına  kullanamazlar

7338 sayılı Kanun ile, Gelir İdaresi Başkanlığının görev alanına ilişkin işlerde hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar ile hizmet alımı yapılanların ortak ve yöneticileri de 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren  vergi mahremiyeti  kapsamına alınmıştır.

 

  1. Yabancı Memlekette Bulunanlara Tebliğ

VUK’nun 97 nci maddesi uyarınca yabancı memlekette bulunanlara tebliğ o memleketin yetkili makamı vasıtasiyle yapılmakta ve tebliğ yapılacak kişi Türk vatandaşı ise tebliğ Türk siyasi memuru veya konsolosu vasıtasıyla da yapılabilmektedir.

 7338 sayılı Kanun ile, yabancı memleketteki Türk vatandaşına bildirimi Türkiye elçiliği veya konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından bildirimin yapılacağı, bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılacağı hükmü eklenmiştir. Yürürlük tarihi 26 Ekim 2021 dir.

 

  1. İlan Yoluyla Tebliğ

7338 sayılı Kanun ile VUK’un ilan yoluyla tebliğin düzenlendiği 104 üncü maddesine,  3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına ilişkin  ilanın  ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabileceği hükmü eklenmiştir.Yürürlük tarihi 1 Haziran 2022 dir.

 

  1. Vergi İncelemeleri Dairede Yapılması

VUK’un, vergi incelemelerinin yapılacağı yer başlıklı 139 uncu maddesinde, vergi incelemesinin esas itibariyle  incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılması, iş yerinin müsait olmaması durumunda veya mükellef ve vergi sorumluları istemeleri durumunda incelemenin  dairede de  yapılabileceği hükmü yer almaktaydı.

7338 sayılı Kanunla 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren incelemeler dairede yapılacaktır ve incelemeye tabi olana, vergi incelemesinin konusunu ve incelemeye başlanıldığı hususu bir yazıyla bildirilecektir.

 

  1. Elektronik olarak tutulan defterlerde tasdik

VUK’a eklenen 226/A maddesinde, elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınmasının Vergi Usul Kanununa göre  tasdik hükmünde olduğu ve berat alınmaması durumunda defterlerin tasdik ettirilmemiş sayılacağı belirtilmiştir.

 

 

 

  1. Yeminli Malî Müşavir Tasdik Raporları

VUK mük 227 nci maddesi ile, vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlanmıştır. Tasdik raporunu zamanında ibraz etmeyen mükellefler tasdike konu haktan yararlanamamaktaydı.

7338 sayılı Kanun ile, tasdik raporunun zamanında ibraz edilmemesi halinde, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük süre verileceği, tasdik raporunun bu süre içinde de ibraz edilmemesi halinde mükelleflerin tasdike konu haktan yararlanamayacakları hükmü getirilmiştir. Yürürlük tarihi 26 Ekim 2021 dir.

 

  1. Gider pusulası

VUK’un Gider Pusulası başlıklı  234 üncü maddesine 1 Kasım 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıdaki ilaveler yapılmıştır:

Gider pusulası, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenecek ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen gider pusulası hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.

a) Malın veya hizmetin bedelinin, satıcıya 7 gün içinde banka, yetkili ödeme kuruluşları PTT aracılığıyla ödenmesi halinde, bu kurumlarca düzenlenen belgeler,

b)  Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında satın alınan malların gider pusulası düzenlemek zorunda olanlara iade edilmesinde, iade edilecek tutarların, (a) bendinde yer alan kurumlar aracılığıyla iadesinde bu kurumlarca düzenlenen belgeler,

c) VUK’a göre belge düzenleme zorunluluğu bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının, yaptıkları işler veya sattıkları mallar için düzenledikleri belgeler,

gider pusulası yerine geçecektir.

 

  1. Değerlemeye İlişkin Düzenlemeler
  1. Alış Bedeli

Alış bedeli de iktisadi kıymetlerin değerlemesine ilişkin ölçütler arasında sayılmış ve VUK 268/A maddesinde alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir ve iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dahil değildir şeklinde tanımlanmıştır.

 

  1. Maliyet bedeline dahil olan bazı giderler sayılmıştır

VUK’un Maliyet Bedeli başlıklı 262 nci maddesinde aşağıdaki giderlerin de maliyet bedeline dahil olduğu belirtilmiştir

a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili  gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,

b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri

 c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderleri

ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri

d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden doğan giderler

 

Bunun yanı sıra,

Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olan ve bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirileceği,

İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan

a)özel tüketim vergisi,

b) indirilemeyecek katma değer vergisi,

             c) banka ve sigorta muameleleri vergisi ile

             ç) kaynak kullanımını destekleme fonunun

maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest olduğu belirtilmiştir.

 

c)Gayrimenkullerin maliyet bedeline giren unsurların sayıldığı VUK 270 inci maddesi ile yine maliyet bedeli ile değerlenen  alet, edavat, mefruşat ve demirbaş eşyanın  maliyet bedeline giren unsurların sayıldığı VUK 273 üncü maddesindeki hüküm  yürürlükten kaldırılmıştır.

 

ç) Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme

VUK’un mük. 298 inci maddesine göre kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutmaktadırlar.

7338 sayılı Kanun ile,  1 Ocak 2022 tarihinden itibaren tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği dönemlerde  bilançolarında yer alan iktisadi kıymetlerini aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebileceklerdir

1) İktisadi kıymetlerin  aktifleştirildiği hesap dönemine ilişkin olanlar hariç kur farkları ve kredi faizleri yeniden değerleme kapsamına alınmayacaktır.

2) Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunacaktır.

3) Geçici vergi dönemleri itibarıyle de  değerleme yapılabilecektir.

4) Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilecektir.

5) İktisadi kıymetlerini bu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam edeceklerdir.

6) Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

7) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulacaktır.

8)  Yeniden değerlemenin herhangi bir yıl yapılmamasından veya değerleme oranının düşük uygulanmasından dolayı daha sonraki yıllarda geçmiş dönemlere ilişkin yeniden değerleme yapılamayacaktır.

9) Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için aktife girdiği hesap döneminde, yeniden değerleme yapılmayacaktır.

10) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, enflasyon düzeltmesi yapılacak ve öz sermaye kalemlerinin düzeltilmesinde bu madde kapsamındaki yeniden değerleme değer artış fonu öz sermayeden düşülecektir. Yine değer artış fonunun sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları sermaye artışı olarak dikkate alınmayacak ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır.

11) Enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluştuğu dönemlerde, bu fıkra uyarınca yeniden değerleme yapılmayacaktır.

12) Yeniden değerleme yapılan hesap döneminden sonra enflasyon düzeltmesi şartlarının yeniden oluşması durumunda, yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar düzeltilmiş son değerleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır.

13) Yeniden değerlemenin herhangi bir yılda yapılmaması durumunda, sonraki hesap dönemlerinde yeniden değerleme yapılabilir.

 

  1. Amortisman süresi

VUK’nun 320 nci maddesi uyarınca, amortisman süresi  kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlamaktadır.

7338 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren isteyen mükellefler, amortisman işlemine, işletme aktifine yeni kaydedilecek iktisadi kıymetler için bunların kullanıma hazır olduğu tarihte başlayıp ve her bir hesap dönemi için kıymetin aktifte kaldığı süre kadar gün esasına göre amortisman ayırabilecektir. Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobiller için yararlanılamayacaktır.

Mükellefler, Hazine ve Maliye Bakanlığının iktisadi kıymetler için tespit ve ilan ettiği faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresini, her yıl için aynı nispet olmak kaydıyla, belirlemekte serbest olacaklar ancak bu süre Bakanlıkca belirlenen sürenin iki katını ve elli yılı aşamayacaktır.

  1. Şüpheli Alacaklar

VUK’un 323 üncü maddesinde yapılan değişiklikle, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ve 3.000 Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak sayılacaktır.

Bunun yanı sıra  işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler de  şüpheli alacak karşılığı ayırabileceklerdir.

  1. Yenileme Fonu uygulaması

7338 sayılı Kanun ile VUK’un 328 inci maddesine aşağıdaki hüküm ilave edilmiştir:

Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecek ve  bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenecektir.

Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere yeni iktisap edilen iktisadi kıymetin ayrılacak amortismanlarına mahsup edilecektir.  Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunacaktır.

Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenecektir.

Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr o yılın kâr ve zarar hesabına ilave edilecektir.

  1. Amortismana Tabi Malların Sigorta Tazminatı

VUK’nun 329 uncu maddesinde, yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa  uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı da yenileme fonu gibi pasifte geçici hesapta tutulabilecektir. Yenileme fonundaki uygulamalar sigorta tazminatı için de geçerlidir.

 

  1. Cezalar
  1. Tekerrür

VUK’un  339 uncu maddesine göre, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanmaktaydı

7338 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle,  vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, tekerrür hükümleri uygulanacaktır . Ceza  artırım tutarı, kesinleşen cezadan fazla olmayacaktır.

 

b)Elektronik kayıt

 Elektronik ortamda tutulan kayıt,  defter ve belgelerle ilgili VUK mük 242 nci maddesinde yer alan düzenlemelere uyulmaması 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren I. Derece usulsüzlük kapsamına alınmıştır.

c)Gider pusulasının düzenlenmemesi ya da düzenlememiş sayılmaması durumları da  VUK 353/1 maddesi ile özel usulsüzlük cezası kapsamına alınmıştır.

ç) VUK 353 üncü maddesine göre  belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine özel usulsüzlük cezası kesilmekteydi.

7338 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle belge basımı ile ilgili bildirim görevini belirlenen sürede yerine getirmeyen ya da bildirimi eksik veya hatalı yapan matbaa işletmecilerine  özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

  1. YMM Tasdik Raporunun Süresinde İbraz Edilmemesi

VUK 353 üncü maddesine ilave edilen hüküm ile, tasdik kapsamına alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporunun süresinde ibraz edilmemesi durumunda, tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50.000 Türk lirasından az ve 500.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere ve yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

 

  1. Pişmanlık ve ıslah

Pişmanlık ve ıslah hükümlerinin yer aldığı VUK’nun 371 inci maddesine göre beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında vergi ziyaı cezası kesilmemektedir.

 Ancak haber verme dilekçesinin her hangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması gerekmekteydi.

7338 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle,  vergi incelemesine başlandığı ya da takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilecektir.

 

  1. Usulsüzlük ve Uzlaşma

VUK’nun Ek 1 ve Ek 11 inci maddelerinde yapılan değişiklikle, 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, uzlaşma kapsamına alınmıştır.

5.000 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için Kanunun 376 ncı maddesindeki indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanacaktır.

f) Cezada İndirim

VUK’nun cezalarda indirimin düzenlendiği 376 ncı maddesine göre, uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergi ile vergi ziyaı cezasının  %75'i ödendiği takdirde üzerinde uzlaşılan cezanın %25'i indirilmekteydi.

7338 sayılı kanunla yapılan düzenleme ile,  uzlaşma kapsamına alınan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da  bu indirim kapsamına alınmıştır.

Saygılarımızla