x

Vergi affında borçluları korkutan ayrıntı (04.11.2010)

 

Devletin alacaklarına ödeme kolaylığı getirilmesine ilave olarak firmalara matrah artırımı avantajı da getirmesi borçluları korkuttu.

Hükümetin vergi ve sigorta prim borçlarıyla başlayan ödeme kolaylığı paketine 300 çeşit devlet alacağını eklemesi, buna ilave olarak da matrah artırımı ve varlık barışından oluşan iki ayrı paketi daha düzenlemeye eklemesi borçlularda "nakit" kaygısına yol açtı. Bütün borçların birden aynı zaman dilimi içerisinde ödenemeyeceği uyarısında bulunan borçlular, matrah artırımının paketin içerisinden çıkarılması talebinde bulundular.

Borç listesi kabarık
Hükümetin yeni hazırladığı ve BUGÜN'ün ayrıntılarını yayınladığı düzenlemeyi değerlendiren iş dünyası, ödeme kolaylığı ve matrah artışının tek tek ihtiyaçları karşılayacağını, ancak her ikisinin de aynı anda uygulamaya girmesi halinde borçluları zor durumda bırakacağını belirttiler. Devlete borcu olan vatandaş ve şirketlerin yeni düzenlemeye yönelik değerlendirmeleri şöyle:

Hepsini birden ödeyemeyiz

"Devlete hem SSK, hem vergi hem de Bağ-Kur borcu olanlar var. Buna ilave olarak 300 çeşit alacak için ödeme kolaylığı gelince bir vatandaş ya da şirketin devlete ödemesi gereken borç miktarı çok yükselecek. Firmalar bir yandan bu borçları yeniden yapılandırırken bir yandan da matrah artırımına giderse devlete ödemesi gereken parayı ödeyemez. Dolayısıyla fırsatın ancak bir bölümünden yararlanmak zorunda kalır. Doğru yöntem olarak, önce ödeme kolaylığı, sonra da matrah artırımı yönteminin birbiri ardına uygulanmasıdır."

Tahsilat düşer

Ödeme kolaylığı ve matrah artırımı ile varlık barışının aynı anda yapılması ve firmalardan her biri için ayrı ayrı kaynak talep edilmesi nedeniyle firmaların işletme sermayelerini tümden kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilecekleri uyarısı yapılırken, bu yöntemin Hazine'nin elde edeceği kaynak miktarını da düşüreceği belirtildi. İş dünyasına göre, 3 paketin aynı anda yürürlüğe girmesi halinde matrah artışı ve varlık barışının ikinci plana düşme ihtimali artacak. Bu ise en az 10 milyar liralık kaynak beklentisinin riske girmesi anlamına geliyor.